Bal, dünya üzerinde bozulmayan tek gıda. Peki gerçekten öyle mi? Bu sorunun cevabı; bal sadece uygun koşullarda saklanırsa doğru. Bal'ı uygun koşullarda saklamazsanız ve 45 derecenin üzerinde saklarsanız kanserojen bile olabilir. Bu yazımızda bal konusuna ayrıntılı değineceğiz ve bal ne kadar dayanır?, bal nasıl saklanır?, bal bozulur mu?, bozuluyorsa ne zaman bozulur? sorularına cevap vereceğiz.
Yazımızın hepsini okumak istemezseniz özetle yüksek şeker ve düşük su içeriğinden ve ayrıca asidik pH yapısından dolayı bal yıllarca ve hatta on yıllarca taze kalabilir ve bozulmaz tabi gerçek balsa. Zaten gerçek bal değilse ona bal denmez ve o elinizde bulunan gıda reçel kategorisine girer ve onun cevabını reçel ne kadar dayanır yazımızda bulabilirsiniz. Şimdi ayrıntılar;
Bal Hangi Ortamlarda Bozulmaz?
Balın bozulmayacağı ve uzun süreler lezzetini ve kıvamını koruyacağı ortamlar kuru, serin, karanlık ve ani sıcaklık değişimlerine uğramayan ortamlardır. Bu ortamlara dikkat edildiği sürece hakiki ballar yıllarca süren raf ömürlerine sahip olurlar. Bunun dışında, işi daha da garantiye almak ve çok daha uzun yıllar balı saklamak isteyenler için uzun vadeli saklama yöntemi olarak balı, derin dondurucu da saklamak da seçenekler arasındadır. Ancak eğer elinize bir bal geçtiyse ve bu balın miktarı sizi yıllarca idare edecek miktardan fazla değilse balı kısa vadeli saklama yöntemleriyle kullanıp, tüketmeniz sağlık açısından gerekli mineral, vitamin ve protein gibi katkıları almak adına daha faydalı olacaktır. Böylece bal derin dondurucuya yani buzluğa koyulur mu sorusuna da cevap vermiş olduk.
Bal Nasıl Saklanır?
Öncelikle balı saklayacak doğru kabı seçmek gerekir. Tabii ki balı satın alırken bir kap otomatik olarak elinize ulaşmış oluyor ancak bu balı bölmek veya satın alınan ilk kapta oluşan hasarlar neticesinde balı başka kaplara transfer etmek gerektiğinde cam kavanozlar, plastik kaplar ve turşu kavanozları gibi malzemeler kullanılabilir. Balımıza uygun kabı bulduktan sonra yapmamız gereken şey bu kabı saklayacağımız ortamı en iyi şekilde seçmek. Bunun için de yapılması gereken ilk şey sabit sıcaklıkta bir ortam bulmak. Peki bu sıcaklıktan kasıt nedir diyecek olursanız söyleyelim, bal en iyi 10 -20 derece arası sıcaklıklarda saklanabilen bir besin olduğundan bulmanız gereken ortamın 10-20 derece arası sabit bir sıcaklıkta olması ideal olacaktır. Sık sık değişen sıcaklık dereceleri balın kıvamında ve renginde bozulmalara yol açabilir. Ancak 10-20 derece arasındaki sıcaklık değişimleri bir problem oluşturmaz. Ancak bir ocak veya soba benzeri alete yakın yerlerde bal saklamak ani sıcaklık değişiklikleri oluşturacağından kesinlikle tavsiye edilmez. Bu bağlamda, standart mutfak dolaplarının birçok evde bal saklamak için ideal olduğunu söyleyebiliriz.
Balı saklarken güneş ışığı almayan ortamlarda sakladığınızdan emin olmak önemlidir. Hem sıcaklık kriterlerinden dolayı hem de çoğu bal türünün doğal ortamlarında zaten güneş ışığı almayan ortamlarda üretilmesinden dolayı bu uygulamadan kaçınmak gerekir. Ayrıca, yazının başında belirtmiş olduğumuz bal saklamaya uygun kapları kullanırken kesinlikle her açıp – kapatma eylemi esnasında kapakların hava almayacak şekilde sıkıldığından emin olun. Özellikle mutfak ortamlarında birçok yemek kokusunun gün içerisinde sirkülasyon halinde olduğunu düşünürsek, hava alan bir kapta saklanan balın tadı da bu havadan etkilenerek değişime uğrayabilir. Ayrıca yine havadaki nemin emilimi yüzünden balın kıvamı ve tadı zarar görebilir. Bu nedenle balların saklandığı kapların içine özellikle kapla işimiz bittikten sonra hava girişine izin vermemek çok önemlidir.
Petek Bal Nasıl Saklanır?
- Petek bal güneş ışığından korunması gerekirken soğuk ve nemli ortamlarda da bulundurulmamalıdır.
- Petek balın saklandığı kabın kesinlikle metal olmaması en önemli saklama koşulları arasındadır. Cam kavanozda saklanması uygun görülür.
- Balı kullanırken bala metal kaşık değdirilmemeli tahta kaşık kullanılmalıdır.
- Yeterli oda sıcaklığında saklanmalıdır.
- Petek balı saklarken saklandığı kabın ağzı açık kalmamalı ve sıkı sıkı kapatılmalıdır. Hava almayacak şekilde muhafaza edilmelidir.
- Petek balını kullanacağımız miktarda ölçülü şekilde kaplarda muhafaza etmek balın ömrünü ve kalitesini arttırır.
Bal, arıların çiçeklerden aldığı içeriği kendi vücutlarında bulunan enzimlerle işlemesi sonucu oluşan besin değeri oldukça yüksek bir gıda maddesidir. Doğal bal bulabilirseniz tüketildiğinde antibiyotik özelliği gösterir ve vücudumuzdaki zararlı bakterileri öldürür. Doğal bal bulabilirseniz diyoruz çünkü araştırmalara göre dünya üzerindeki balların yarısının sahte bal olduğu biliniyor. Bu durum Türkiye için de geçerli.
Gerçek Bal Nasıl Anlaşılır?
Gerçek bal her zaman olmasa da çoğu zaman sahte bala göre daha koyu renklidir. Ancak her koyu renk bal gerçek bal olmayabilir. Günümüzde sahte balı gerçekmiş gibi göstermek için her türlü yöntem mevcut. Sahte balın içerisinde genellikle yapay tatlandırıcı veya fruktozlu mısır şurubu bulunur. Tüketildiğinde herhangi bir tat ve koku alamazsınız. Hakiki balın kokusu yoktur. Balı kokladığınızda koku alabiliyorsanız katkılı olduğu söylenebilir. Ancak her kokusuz bal hakiki değildir. Üreticiler bir takım maddelerle sahte balların da kokusunu bastırabilirler. Gördüğünüz gibi çakallıkta sınır yok. Gerçek balın gerçek oluşunu anlamak hayli zor.
Balın bir numaralı düşmanı güneştir ikinci düşmanı ise hava. Kapağı açık halde saklanan bal, havayla etkileşime girerek bozulabilir. Ancak kapağı açılmayan bir kavanozdaki bal, yıllar boyu bozulmadan kalabilir. Kapalı kavanozlardaki bal kristalize olur ve sertleşir. Ancak bu, bozulduğu anlamına gelmez. Hakiki balı kaşıkla aldığınızda bir süre kesilmeden uzadığı bilinir. Eğer katı bir şekilde direkt kaşığa alabiliyorsanız balın sahte olduğu söylenebilir. Gerçek bal, kristalize olur ve donar. Ayrıca, balı yedikten sonra tadı 15-20 saniye daha damağınızda kalıyorsa, o bal gerçek baldır. Daha da emin olmak için aşağıdaki gerçek balı anlamanın püf noktalarını okuyabilirsiniz.
Balın Gerçek Olduğunu Anlamanın Yolları;
- Buzdolabında yaklaşık bir ay bekleyen balın krem ya da tereyağı kıvamına gelmesinin balın hakiki olduğunu gösterir.
- Gerçek bal kaşıkla alındığı zaman kesintisiz akar.
- Soğuk havada donma yapmaz ise bal sahtedir.
- Gerçek, katkısız bal ateşe dayanıklıdır ve kolay kolay yanmaz.
- Sahte balın rengi biraz daha açıktır, normal balın kokusu yoktur.
- Zeytinyağının donması gibi kavanozun alt kısımları donma yapar ise hakiki baldır.
- Normal balın kıvamı biraz daha katıdır.
- Bal şekerle yapılan diğer şerbetlere nazaran çok daha fazla keskindir.
- Gerçek balın son kullanma tarihi yoktur, nemden uzak tuttuğunuz vakit balın ömrü 5 bin yıldan fazladır.
- Fazla yendiği zaman genizde hafif yanma yapar. Bu yediğiniz gerçek baldır.
- Bir bardak sıcak su içerisine konulacak 1 tatlı kaşığı bal suyla hemen etkileşime geçmez; yani suyun içinde hemen dağılmaz.
- Gerçek bal, kristalize olur ve donar.
- Balı yedikten sonra tadı 15-20 saniye daha damağınızda kalıyorsa, o bal gerçek baldır.
Bal Neden Bozulmaz?
Balın bozulmadan kalmasını sağlayan başlıca etken, balın kendi kimyasal bileşimi. Asidikliği, içinde su olmaması ve hidrojen peroksit içermesi gibi çok sayıda etkenin uyum içindeki birlikteliği sonucunda, bu yapışkan lezzet bozulmadan kalabiliyor. Bal, her şeyden önce ve her şeyden çok, bir şekerdir. Şekerler ise higroskopiktir; yani doğal durumlarında çok az su içerirler. Fakat eğer açıkta bırakılırsa, tam da bu özelliklerinden dolayı nemi çeker, suyu tutarlar. Kaliforniya Üniversitesi Davis Kampüsü’ndeki Robert Mondavi Enstitüsü'nün Bal ve Polenleme Merkezi’nin genel müdürü olan Amina Harris şöyle açıklıyor: "Bal doğal durumundayken çok düşük nem barındırır. Böyle bir ortamda çok az bakteri ya da mikroorganizma hayatta kalabilir; boğulup ölürler." Harris’in söyledikleri, balın uzun ömürlü olması açısından önemli bir noktaya değiniyor. Şöyle ki, balın bozulması için, içinde bozulabilecek bir şeyin olması gerekir. Böylesi yaşanmaz bir ortamda, organizmalar bala bozulma şansı tanımaya yetecek uzun süre hayatta kalamaz.
"Bal ayrıca doğal olarak aşırı asidiktir. Balın pH değeri 3 ile 4,5 arasında olup, bu asit orada yaşamaya çalışan hemen her şeyi öldürür," diye anlatıyor Harris. Bu nedenle bakterilerin ve bozulmaya neden olabilecek diğer organizmaların kendilerine başka kapı bulmaları gerekir. Balın içinde onları bekleyen ömür çok kısadır.
Arılar, çiçek nektarlarını veya bitkilerin üzerindeki salgıları toplayarak özenli işlemler sonucu bala dönüştürüyor. Arıların topladığı nektarlardaki su oranı yaklaşık yüzde 40 ila 60 oranındayken, bu oran olgunlaşmış balda yüzde 17’ye kadar düşüyor. Balın içeriğindeki su oranının bu denli az olması, bozulmamasının başlıca nedenlerinden birini oluşturuyor. Ayrıca bal; içerdiği yoğun doğal şeker bileşenleri, düşük pH değeri ve özel içeriği sayesinde bakteri vb. zararlıların oluşumunu önlüyor. Tüm bunlardan dolayı da bozulmaz bir özellik kazanıyor.Doğal balın dayanıklı yapısı, tüm duyusal ve kimyasal özelliklerinin ne yazık ki sonsuza dek korunabileceği anlamına da gelmiyor. Balın kimyasal özelliklerini koruyabilmesi için uzun süre boyunca yüksek sıcaklıklara maruz kalmaması gerekiyor. Balın 2 ila 3 saat boyunca 80 derece ve üstü sıcaklıkta tutulması, bazı zararlı yapısal bozulmalara yol açabiliyor. Ancak içme sıcaklığındaki içeceklere ilave edilip doğrudan tüketilmesinde, bu konudaki bazı iddiaların aksine, herhangi bir risk bulunmuyor.
Bal Neden Ekşir?
Baldaki içeriklerin etkileşime girerek fermente olmasından dolayı, kimi zaman ekşime söz konusu olabiliyor. Fermantasyon, balda doğal olarak bulunan mayaların balın içerisindeki şekerden beslenerek çoğalması halinde gerçekleşiyor. Nem oranı yüzde 17'nin altındaki ballarda fermantasyon ihtimali olmamakla birlikte, yüzde 20 ve daha fazla nem içeren ballarda ekşime meydana gelebiliyor.
1-) Birincisi balın erken hasat edilmesi buna neden olur. Normal şartlarda bal akım döneminde Balarıları doğadan topladıkları nektarı petek gözlerine koyarlar. Daha sonra gece boyunca bu nektarın suyunu uçurmak için kovan girişlerinde kanat çırparlar. Özellikle akşam saatlerinde ve gece boyunca kovan önünde toplanan ve baş kısımlarını kovanın iç kısmına doğru çevirerek saatlerce kanat çırpan arıları Arıcılar keyifle izlerler. Genel olarak o gün kovana bal girişi olduğunu düşünüp neşelenirler. O gece rahat bir uyku uyurlar.
2-) İkinci olarak uygun koşullarda saklanamayan bal ekşir. Balın konduğu tenekenin ağzının iyi kapatılamaması, bal kavanozunun kapağının hava alması, aşırı nemli bir ortamda saklanması durumunda baldaki nem oranı artar ve bir müddet sonra bal sirke haline dönüşür. Balın içinde bir takım zararlı bakteriler oluşur ve bu bakteriler baldaki faydalı mineralleri bir süre sonra yemeye başlar ve balın tadı acı hale gelir.. Bir süre sonra sirke haline gelir ve imha edilmesi gerekir. Bu şekilde ne insanlar tarafından, ne de Balarıları tarafından tüketilmesi son derece sağlığa zararlı bir durumdur.
3-) Üçüncü ekşime türü ise bala su karışması durumudur. Ortalama 26-27 kilogram gelen bir bal tenekesine bir damla dahi su karışsa o bal bir süre sonra ekşir. Bu nedenle bal tenekelerinin sadece bir kez kullanılması, ikinci kez kullanımı zorunlu ise yıkanması durumunda çok iyi kurutulması gerekir. Bu konu ile ilgili olarak eski arıcıların duyduğu çok sayıda hikayeler bulunmaktadır.
Ekşimiş bal acımsı bir hale gelir. Bal tadından çok uzaklaşmıştır. Bazı durumlarda köpürmeler meydana gelir. İçindeki polenler artık faydalı değil, insan sağlığına zararlı bir hale gelmiştir. Ekşimiş balı mümkün ise sahibine iade etmek gerekir. Bu mümkün değil ise de imha edilmelidir.